Hemen Randevu Alın!

Size özel fırsatlardan yararlanmak için hemen iletişime geçin

contact

Hemen Randevu Al!

İnsan vücudu sağlığını koruyabilmek için çeşitli biyokimyasal ve fizyolojik mekanizmalara ihtiyaç duyar. Vücutta bulunan hücreler tarafından üretilen kimyasal madde ve enzimler, vücut için zararlı olan maddeleri metabolize edip vücuttan uzaklaştırır. Hücrelerin, oksijen kullanımı ile vücut için enerji üretimi esnasında üretilen oksijen radikallerinin elimine edilmesi gereklidir. Bu aşamada da glutatyon molekülü önemli bir rol oynamaktadır. 

Vücudumuzda bulunan hücreler tarafından üretilen ve önemli biyokimyasal mekanizmalarda adeta kilit rol oynayan glutatyon, üç amino asidin birleşmesi ile ortaya çıkan bir proteindir. Glutatyon glisin, sistein ve glutamat amino asitlerinin bir araya gelmesi ile oluşur. Yapısında bulunan özel kimyasal bağları kullanarak vücudumuz için zararlı olan birtakım maddelerin etkisiz hale getirilip vücuttan uzaklaştırılmasını sağlama da görevlidir. 

Vücudumuz normal şartlar altında yaşamını devam ettirebilmesi için vücudu oluşturan her bir hücre, beslenme yolu ile elde edilen besinlerden enerji üretmektedir. Hücrelerin önemli bir bölümü bu enerji üretim sürecini, hava yolu ile elde edilen oksijen ile besinlerin metabolize edilmesiyle gerçekleştirir. Böylece yüksek miktarda enerji üretilirken, bu sürecin yan ürünü olarak da reaktif oksijen radikalleri olarak adlandırılan bazı zararlı moleküllerin oluşması söz konusu olmaktadır. 

Reaktif oksijen radikalleri kimyasal bakımdan oldukça aktif olan ve vücutta bulunan diğer kimyasal maddelerin yapısını da bozarak kanser ve romatolojik hastalıklar gibi birden fazla önemli hastalığın gelişmesinde rol oynayan maddelerdir. Bu sebep ile reaktif oksijen radikallerinin vücuttan temizlenmesi için hücrelerimiz çeşitli savunma mekanizması geliştirmiştir.

 Vücutta bulunan bazı enzimler reaktif oksijen radikallerini metabolize edip uzaklaştırırken farklı moleküller de radikalleri kendine bağlayarak zararlı etkilerinin sonlanmasına ve vücuttan atılmasını sağlamaktadır. Sözü edilen moleküller, radikaller tarafından dokularda meydana gelebilecek hasara ve oluşabilecek hastalıklara karşı koruyucu görev üstlenir. Oksijen radikalleri ile mücadele ederken kullanılan bütün bu moleküllere antioksidanlar adı verilmektedir. 

Glutatyon Ne İşe Yarar?

Glutatyon molekülü, yapısında yer alan sistein amino asidi sayesinde reaktif oksijen radikallerini bağlayıp zararlı etkilerini doku düzeyinde sonlandıran ve vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan antioksidanların başında gelmektedir. Benzer bir mekanizma ile glutatyon, reaktif oksijen radikallerinin metabolize edilmesini ve ortadan kaldırılmasını sağlayan enzimlerin yenilenmesine destek olarak daha etkin bir biçimde mücadele etmelerini kolaylaştırmaktadır. Glutatyon molekülü vücudun sağlığının korunması bakımından önemli görevlere sahiptir. 

Yapılan araştırmalar sonucunda glutatyon molekülünün reaktif oksijen radikallerinin doku yüzeyinde hasar bırakması sonucu ortaya çıkan sağlık problemleri ile savaşmada etkili olduğunu göstermiştir. Reaktif oksijen radikallerinin etkili olduğu sağlık problemleri ise;

  • Kalp hastalıkları 
  • Yüksek kolesterol
  • Eklem romatizması
  • Enfeksiyon hastalıkları
  • Kanser 
  • Parkinson hastalığı
  • Diyabet
  • Katarakt
  • Astım
  • Hepatit gibi karaciğer hastalıkları
  • Alzheimer hastalığı

Glutatyon Seviyesi Nasıl Arttırılır?

Glutatyon molekülü yapısında bulunan amino asitlerden üretildiğinden dolayı günlük beslenme ile yeteri kadar amino asit alımına bağlı olarak sentezlenebilir. Bu bakımdan reaktif oksijen radikalleri ile savaşmada etkili olan ürünler ile birlikte amino asitlerden zengin gıda maddelerinin alınması, glutatyon seviyesini arttırmada fayda sağlayabilir. 

Karnabahar, soğan, sarımsak, fındık, balık, yumurta, tavuk ve brokoli glutatyon üretimi bakımından tüketilebilecek gıda maddeleri arasında yer alır. Bunun yanı sıra sporcular tarafından takviye olarak alınan whey proteini ya da glutatyon içerikli ürünler de kanda bulunan glutatyon seviyesini arttırabilmektedir. 

Reaktif oksijen radikalleri ile savaşmada bir diğer önemli konu ise vücuttaki oksijen radikali miktarını arttıracak aktivitelerden sakınmaktır. Bu anlamda da sigara ve alkol gibi vücuda zarar veren kötü alışkanlıkların terk edilmesi, dengesiz beslenmeye yol açan hazır ve işlenmiş gıda maddelerinin tüketilmesi, yeterli ve kaliteli uyku alışkanlığının kazanılması oldukça önemlidir. 

Glutatyon Takviyesi Almak Faydalı Mıdır?

Yapılan tıbbi çalışmalar sonucunda belirli sağlık sorunlarında glutatyon ya da öncül molekülü olan NAC (N-asetil sistein) takviyesinin fayda sağladığını göstermiştir. Bu açıdan sağlık uzmanları aşağıda belirtilen sağlık problemlerinin tedavisinde glutatyon ve türevlerinden yararlanabilmektedir. 

  • Ateroskleroz (Damar sertliği)
  • Kemoterapi sonucu gelişen yan etkiler
  • Hemodiyaliz alan hastalar
  • Bypass cerrahisi olan kişiler
  • Diyabet
  • Parkinson hastalığı

Glutatyon ve türevi oral yolla alınabileceği gibi solunum yolu ile inhaler olarak ya da IV formda da kişiye verilebilir. Hastaya verilecek glutatyon dozu hasta kişinin yaşı ve altta yatan sağlık problemine göre değişkenlik arz eder. Glutatyon kullanımı öncesinde kişinin doktoruna danışması ve doktor gözetimi altında takviye glutatyon alması sağlığının korunması bakımından oldukça önemlidir. 

Glutatyon kullanımına bağlı olarak yan etkilerin ortaya çıkabileceği göz ardı edilmemelidir. Yan etki oluşması halinde ürünün kullanımına son verilmesi gerekir. Özellikle de alerjik reaksiyona meyilli bünyelerde fazla olmak üzere glutatyon kullanımına bağlı olarak gelişebilecek yan etkiler ise; 

  • Karın ağrısına yol açan abdominal kramp
  • Karında şişlik, gaz ve geğirme ihtiyacı
  • Nefes darlığı
  • Deride kızarıklık, döküntü, ödem

Faydaları Nelerdir?

  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Vücudu zararlı serbest radikallerden koruyarak vücudun savunma mekanizmasına büyük oranda destek sağlar. 
  • Vücudun enerjisini ve ısısını arttırır. 
  • Kas performansında artış sağlar.
  • Eklem ve kaslarda oluşan ağrıların azalmasını sağlar.
  • Cildin yenilenmesini sağlar.
  • Cilde parlaklık kazandırır.
  • Yaşlanma etkilerini geciktirici etkisi bulunur. 
  • İnsülin direnci ve Tip 2 diyabetin oluşturabileceği zararlı etkileri azaltır. 
  • Karaciğer yağlanmasında uygulanan tedaviyi kolaylaştırır.
  • Alkol ve sigaraya bağlı olarak gelişen sağlık problemlerinin zararlarını önler. 
  • Zihinsel odaklanmayı sağlar. 
  • Yeterli ve düzenli uyku kalitesini arttırır. 
  • Cildin beyazlaması ve daha parlak olmasına katkı sağlar. 
  • Alzheimer hastalığı tedavisinde aktif bir rol oynayarak, hastalığın yarattığı etkileri en aza indirir. 

Nasıl Uygulanır  ve Uygulama Ne Kadar Sürer?

Glutatyon seviyesini arttırmanın ve aktif kullanmanın en etkili yolu IV ile damardan almaktır. Glutatyon tedavisinde kullanılan bu yöntem bütün dünyada yaygın olarak kullanılan hızlı ve etkili olan yöntemdir. Glutatyon tedavisinin tahmini süresi ise;

Glutatyon kürü haftada 1 gün olmak üzere 5 hafta süreli takviye sağlanır. Her seans yaklaşık 15 dakikalık bir uygulamadan oluşur. Yapılan bu uygulama sonunda hastanın hastaneye yatış yapması gerekmez. Hasta uygulama sonrasında günlük yaşantısına hemen dönebilir. Hastanın isteği ve doktorunun önerisine bağlı olarak senede 2 kür uygulaması yapılabilir. 

Kimler Kullanamaz?

Hamileler, emziren anneler ve çocuklar üzerinde yapılan yeterli çalışmalar olmadığından dolayı bu hastalar üzerinde uygulama yapılmamaktadır. 

Kanser tedavisi görmeye devam eden hastalar aktif bir şekilde kemoterapi ve radyoterapi gördükleri dönem boyunca glutatyon tedavisi alamamaktadır. Hastanın tedavi süreci sona erdikten sonra vücudun kendini hızlı bir şekilde toparlaması için glutatyon takviyesi oldukça önemli ve uygulanabilir.

 

glutatyon

İçindekiler

Randevu Alın!

Size özel yararlanmak için hemen iletişime geçin

contact

Hemen Randevu Alın!

Sıkça Sorulan Sorular

Bize bir soru sorun. Tıbbi danışmanımız daha fazla bilgi için en kısa sürede size ulaşacaktır.

Genel olarak glutatyon uygulaması güvenli olarak görülmektedir. Bu uygulamada önemli olan husus glutatyonun dozu ve veriliş süresidir.

İnflamasyon vücudun hasara karşı oluşturduğu yanıttır. Kısa vadede bu tepki koruyucu iken sürekli hale gelirse bedeninize hasar vermeye başlar. Glutatyon bu inflamasyon sürecinde etkili bir koruyuculuk yaratarak kişiyi hastalıklardan korur.

Metabolik olay, maruz kalınan radyasyon ve daha birçok zararlı etmenden dolayı vücudunuzda hücrelere zarar veren serbest oksijen radikali adı verilen moleküller oluşur. Bu moleküllerin aşırı bir şekilde artması vücudun doğal antioksidan mekanizması tarafından etkisiz hale getirilemez. Sonuç olarak da hücreler zarar görür ve birden fazla hastalığın riski artmış olur. Bu noktada glutatyon güçlü antioksidan etkisi sayesinde vücudunuzu zararlı etmenlerden koruyarak hücrelerin zarar görmesinin önüne geçer.

Otizm bambaşka bir durum. Yapılan araştırmalar sonucuna göre otistik çocukların birçoğunda normal insanlara göre daha fazla inflamasyon görülmekte ve glutatyon seviyeleri düşüktür. Glutatyon uygulaması gören çocuklarda metabolik problemlerin azaldığı gözlemlenmiştir. Fakat çalışmaların hala deneysel aşamada olduğunu belirtmeden geçemeyiz.

Son dönemlerde obezite hastalığının artması, kötü beslenme ve sık rastlanılan insülin direnci karaciğer yağlanması riskini arttırır. Bu sorunlar ile baş edebilmek adına yaşam tarzı değişikliği yeterli gelmeyebilir. Bu aşamada glutatyon takviyesi karaciğerde oluşabilecek hasarı engellediği ve karaciğer yağlanmasını azalttığını göstermiştir.

iletisim

Randevu Talep Formu

Bize bir soru sorun. Tıbbi danışmanımız daha fazla bilgi için en kısa sürede size ulaşacaktır.

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
=
Onay kutusu
iletisim-cagri
BUGÜN HAYATINIZI DEĞİŞTİRİN

bir uzmanla konuşun

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için bazı çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi için Çerez politikasını inceleyebilirsiniz.