Cilt Hastalıkları Nelerdir?
Cilt hastalıkları cildi etkileyen ve bakteriyel enfeksiyonlar, viral enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar, cilt kanserleri, parazitler ve kalıtımın neden olduğu hastalıkları içeren çok çeşitli hastalıklardır ve hatta bazen bilmeyen nedenlerden dolayı da deri hastalıkları baş gösterebilir.
Cilt hastalıkları, semptomlar ve ciddiyet bakımından oldukça büyük farklılıklar gösterir. Geçici ya da kalıcı ağrılı ve ağrısız olabilirler. Nedenlerinin bazıları çevresel etmenler bazıları ise genetiktir. Bazı cilt hastalıkları önemsizdir fakat hayati tehlike oluşturan deri hastalıkları da vardır. Örneğin, deri kanserleri gibi.
Cilt Bozukluklarının Belirtileri
Deri hastalıklarının farklı semptomları vardır. Yaygın sorunlardan kaynaklanan cilt semptomları her zaman bir cilt hastalığının sonucu değildir. Bu semptomlar, yeni ayakkabı giymekten kaynaklanan kabarcıklar ya da dar pantolon yüzünden oluşan tahrişler olabilir. Bununla birlikte belirgin bir nedeni olmayan cilt sorunları tedavi gerektiren gerçek bir cilt hastalığının varlığını gösterebilir.
Genellikle bir cilt hastalığının belirtileri olan cilt düzensizliklerinin belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Kırmızı ya da beyaz kabarık şişlikler
- Ağrılı veya kaşıntılı olan bir döküntü
- Pullu veya pürüzlü cilt
- Pullu deri
- Ülserler
- Kuru çatlamış cilt
- Ciltte şişlikler, siğiller
- Benin renginde ya da boyutundaki değişiklikler
- Cilt pigment kaybı
- Aşırı kızarıklık
Cilt Bozukluklarının Tedavisi
Birçok deri hastalığı tedavi edilebilir. Deri hastalıklarındaki en yaygın tedavi yöntemleri ise;
- Antihistaminikler
- İlaçlı kremler ve merhemler
- Antibiyotik
- Vitamin ya da steroid enjeksiyonları
- Lazer tedavisi
Akne
Cilt hastalıkları arasında en sık görüleni ve en iyi bilineni aknedir. Maksimum insidans zirvesine 14 ila 17 yaş arasındaki kadınlarda ve 16 ila 19 yaş arasındaki erkeklerde ulaşılsa da 11 ila 30 taş arasındaki kişilerde prevalence %80’dir. Genel olarak akne genellikle 20-25 yaş arasında kendiliğinden geçer. Hastalık genellikle yüzde kırılabilen ve enfekte olabilen, püstüllere dönüşebilen ve hatta kist oluşturabilen komedonların görünümü karakterizedir.
Akne, kıl foliküllerinin ölü deri hücreleri, bakteriler veya gözenekler yoluyla cildin yüzeyine gelmesi gereken sebumu biriken ve bloke eden kuru sebum ile tıkanması nedeni ile oluşur. Cilde verilen hasara ve mevcut sivilce sayısına bağlı olarak akne hafif, orta ya da şiddetli olabilir. Çok faktörlü bir hastalıktır, yani bu durumda cildin genetik, çevresel ve bireysel faktörleri olan çeşitli faktörlerin müdahalesinden kaynaklanır.
Aknenin tetikleyicisi genellikle hormonsal bir değişikliğin özellikle androjenlerde bir artışın meydana geldiği ve bu yağ bezlerinin uyarılmasına neden olan bir aşama olan ergenliktir. Uzman bir dermatolog her durumda akne belirtilerini gidermeye yönelik tedavileri ile hastayı aknelerden arınmış bir cilde kavuşmasını sağlar.
Cilt Bakımı
Kremler, serumlar, yaşlanma önleyici tedaviler ve diğer kozmetik gereçler hakkında sanki zaman zaman anlamsız veya gereksiz bir şeymiş gibi konuşulduğunu duyarız. Ancak cildin temizliğinden başlayarak bakımını yapmak onu sağlıklı tutmanın ilk adımıdır.
Cildinizi tanımak ve ona nasıl bakılacağını bilmek herkesin mantrası olmalıdır. Cildinizi temizlemek, nemlendirmek ve beslemek üç altın kuraldır. Bunlar olmadan cildiniz asla olabileceği kadar güzel olmayacaktır.
Cilt Bakımının Önemi
Cildiniz, milyonlarca hücreden oluşan vücuttaki en büyük organdır. Ona ihtiyaç duyduğu besinleri ve hidrasyonu sağlamanız önemlidir. Hidrasyon seviyeniz yeterli değilse ya da belirli vitaminler, mineraller ve esansiyel yağ asitleri gibi diğer besinlerden yeterli miktarda içeren çeşitli ve dengeli bir diyetiniz yoksa bu cildinize olumsuz bir şekilde yansıyacaktır. Kuru pullu bir görünüm ya da sivilcelere yol açacaktır. Aynı zamanda yeterli miktarda su tüketimi de cildinize oldukça büyük faydalar sağlar. Bunların yanı dermokozmetik yardımcı tedaviler sayesinde cildinizin görünümünü bir hayli iyileştirmeniz mümkündür. Bunlar;
- Kimyasal peeling
- Mezoterapi
- Leke tedavisi
- Derma Pen – Dermaroller
- Bölgesel Zayıflama
Kimyasal Peeling Nedir?
Kimyasal peeling, zarar görmüş üst deri tabakalarını çıkarmak için cilde kimyasal bir solüsyonun uygulandığı bir cilt gençleştirme tedavisidir. Peeling sonunda ortaya çıkan cilt katmanları daha yeni ve dolayısı ile daha yumuşak ve gençtir.
Yeni bir epidermis ve yeni bir dermal bağ dokusu ile yapılan onarım nihai sonuç olarak cildin gençleşmiş bir görünüme kavuşmasını sağlar.
Kimyasal Peeling Çeşitleri
Ulaşılan derinliğe göre yüzeysel, orta ve derin peeling olarak sınıflandırmak mümkündür.
Hafif veya Yüzeysel Peeling
Haftada bir kez yapılan ve cildin dış tabakasını çıkarmaya yarayan bir tedavidir. Akneli ya da kırışıklığı olan hastalar için önerilir.
Orta Dereceli Peeling
Yüzdeki kırışıklıkların yanı sıra yara izleri ile mücadele etmek isteyen hastalar için tavsiye edilen bir tedavidir. Aynı zamanda epidermisteki ölü hücreleri ve cildin orta katmanlarını temizleyerek çalışır. Genellikle 6 ya da 12 ay da bir defa yapılır.
Derin Peeling
Bu tedavi cildin en iç katmanlarına ulaşarak daha çok derin kırışıklıkları olan hastalar için önerilir. Genellikle daha uzun bir iyileşme süresine sahiptir.
Kimyasal Peeling Nasıl Yapılır?
Öncelikle cilt temizlenir ve yağdan arındırılır ya da farklı bitkisel kökenli asitlerin sürüldüğü bir solüsyonla veya belirli bir süre etki etmesi için cilt üzerinde bekletilmesi gereken bir maske ile cilt temizlenir.
Tedavi edilecek bölgedeki zaman ve geçişler hastanın cildinin durumuna bağlı olacaktır.
Kimyasal Peeling Sonuçları
Dermatolojik kimyasal peeling çok sayıda cilt kusurunu etkili bir şekilde iyileştirebilir. İnce çizgiler, kırışıklıklar, düzensiz pigmentasyon, akne izleri, cilt dokusu gibi. Hastanın cilt kusuruna göre seçilen kimyasal peeling çeşidine göre ise sonuçlar;
Yüzeysel Peeling; cilt dokusunu ve tonunu iyileştirir ve ince kırışıklıkların görünümünü azaltır. Sonuçlar ilk seansta belirsiz olabilir fakat sonraki seanslarda gözle görülür bir değişim yaşanır.
Orta Dereceli Peeling; İşlemden sonra hasta cildinin belirgin bir şekilde daha pürüzsüz olduğunu hissedecektir. Hastanın birkaç ay güneşe maruz kalmaması önerilir.
Derin Peeling; İyileşme süresi birkaç aya kadar çıkabilmesine rağmen tedavi edilen alanlarda ani iyileşmeler görülmektedir. Bu peeling çeşidinde de güneşe maruz kalınmaması önerilir.
Derma Pen – Dermaroller Nedir?
Zamanın geçişi ve farklı çevresel etmenler nedeni ile hyaluronik asit ve kolajen seviyeleri düşme eğilimindedir. Bu da cildimizin özellikle de yüz cildinin daha yaşlı görünmesine neden olur.
Bu süreci durdurmaya yardımcı olacak bir çözüm var mı? Derma Pen – Dermaroller ile bu etkileri en aza indireceksiniz. Özellikle Kardelen Tıp Merkezi’mizde uygulayabileceğiniz bir tedavi olan Derma Pen – Dermaroller ile. Bu teknik aynı zamanda mikro iğneleme olarak da bilinir.
Mezoterapi, cildin görünümünü sıkılaştırmak ve gençleştirmek için cildin iç tabakasına maddelerin girmesine dayanan estetik bir tedavidir. Şüphesiz daha genç, daha parlak, daha aydınlık, daha sıkı ve daha nemli bir yüz elde etmek amacı ile yaşlanmayı geciktiren ana aktif maddeleri yüz derisine vermenin en etkili yoludur.