Ağız sağlığı genel sağlığa açılan bir penceredir. Ağız sağlığınız düşündüğünüzden daha önemlidir. Ağzınızın, dişlerinizin ve diş etlerinizin sağlığının genel sağlığınızı oldukça etkilediğini söyleyebiliriz. Kardelen Tıp Merkezi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü tıp merkezimizde sizlere maksimum hijyen ve hasta memnuniyetinin öncelikli olduğu uzman doktor kadromuz ile sizlere hizmet vermektedir.
Diş hastanesi araştırması yaparken tanı ve tedavi yöntemleri için kullanılan ekipmanlar oldukça önemlidir. Bu ekipmanların son teknoloji olmasına dikkat etmek gerekir. Tedavi süresi boyunca kendinizi rahat hissettiğiniz bir ortamda bulunmanız mental olarak büyük önem arz eder. Maltepe diş hastanesi arayışında olanlara Kardelen Tıp merkezi olarak hastalarımızı ve ziyaretçilerimizi son derece rahat ettirecek konforlu, hijyenik ve kişiye özel bir deneyim sunuyoruz.
Kliniğimizde Yapılan İşlemler
Ağız ve diş sağlığı oldukça önemli bir konu, teknolojik gelişmeleri takip etmeyen ve eskimiş tedavi yöntemlerinin kullanılması yaşadığınız soruna yüzeysel çözümler sunup kalıcı sonuçlar alamayabilirsiniz. Eski tedavi yöntemleri kişinin çene ve kemik yapısına zarar vererek ağrılı bir iyileşme sürecine neden olur. Maltepe diş klinikleri konusunda gelişmiş bir yer olup Kardelen Tıp Merkezi olarak son gelişmeleri yakından takip ederek Maltepe’de hızlı ve kalıcı çözümler sunuyoruz.
Kişinin sağlığı ile ilgili her konuda kendini güvende hissetmesi, rahatlatıcı ve ne ile karşı karşıya geleceğini bildiği açıklamaların yapılmış olması oldukça önemlidir. Siz de Maltepe diş hastanesi arayışındaysanız Kardelen Tıp Merkezi’ni tercih edebilirsiniz. Her hastamıza anı özeni göstererek sorunlarını tam olarak anlayıp açıklayıcı ve güler yüzlü bir tedavi süreci ile memnun ayrılmalarını sağlıyoruz.
Ağız sağlığınızın genel sağlık durumunuz hakkında ipuçları verdiğini veya ağzınızdaki sorunların vücudunuzun geri kalanını etkileyebileceğini biliyor muydunuz? Kardelen Tıp merkezinde ağız ve diş sağlığı uzmanlarımız yüksek hijyen standartlarında hastalara hizmet vermektedir. Tıp merkezimizde hastalara diş beyazlatma, kanal tedavisi, implant gibi hizmetler sunuyoruz. Hizmetlerin tamamı aşağıdaki gibidir;
- Diş Beyazlatma
- Kanal tedavisi
- İmplant
- Diş eti çekilmesi
- Ortodonti
- Diş taşı temizliği
- Zirkon diş
- Protez diş
- Porselen diş
- Lazerle diş beyazlatma
- Pedodonti
İmplant Diş Tedavisi
Tıp alanında gelişen teknolojiler sayesinde Ağız ve Diş Sağlığı alanında kullanılmakta olan tedavi yöntemleri de hızla gelişti. İmplant teknolojisinin gelişmesi de eksik dişlerin hem sağlık açısından hem kozmetik görünüm açısından sorun olmasını ortadan kaldırdı. Köprü ve protezler ile çözmeye çalıştığımız eksik diş tedavisi implant teknolojisinin gelişmesiyle çok daha yaygın ve işlevsel olarak kullanmaya başladık. Kardelen Tıp Merkezi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nde implant uygulamaları başarı ile gerçekleştirilmektedir.
İmplant, eksik olan dişlerin tedavisinde kullanılan çene kemiğinin içine yerleştirilen titanyum adlı maddeden yapılmış olan vidalardır. Hastanın çene kemiğine yerleştirilen vidaların üzerine diş protezi yerleştirilmektedir. İmplant diş tedavisini diğer tedavilerden ayıran en büyük özelliği diğer dişlerin kesinlikle zarar görmemesidir. İmplant diş kök görevi görmektedir. Doğal dişiniz varmış gibi konuşabilir, gülebilir ve yemek yiyebilirsiniz.
İmplant diş tedavisini 18 yaşını doldurmuş ve çene ve yüz gelişimini tamamlamış kişilere uygulanmaktadır. Tedaviye başlanmadan önce kişinin çene yapısının implanta uygun olup olmadığı röntgen ile tespit edilir.
İmplant diş tedavisi eksik dişlerin tamamlanması için kullandığımız en modern tedavi seçeneğidir. Çene kemiğine yerleştirilen, genellikle titanyumdan imal edilmiş vidaların üzerine gerçek görünümlü diş protezlerinin yerleştirilmesi ile tedavi gerçekleştirilir. İmplant tedavisi özelliklere komşu dişlere zarar vermemesi, ağız yapısını bozmaması, sağlıklı dişlere zarar vermemesi nedeni ile eksik diş tedavisi alanında büyük avantajlar getiriyor. İmplant tedavisi ile rahatça yemek yiyebilir, konuşabilir, gülebilirsiniz.
İmplant diş tedavisi kimlere uygulanabilir?
18 yaşını geçmiş, ağız ve çene yapısı gelişimini tamamlamış diş eksikliği bulunan hastalara uygulanabilir. İmplant diş tedavisine röntgen çekerek başlanıyor. Röntgen sonuçları ile doktorlarımız çene yapısının uygunluğunu varsa daha önceki tedavileri kolaylıkla tespit edebiliyorlar. Kullandığınız ilaçların bazen tedavi öncesi kesilmesi gerebilir. Kişiye özel detaylı bilgiye de doktorunuzla yapacağınız muayene sırasında ulaşabileceksiniz.
İmplant diş tedavisi nasıl yapılır?
İmplant diş muayenesinin ardından işleme karar verildikten sonra diş ve çene ölçüleri alınır. İşlem genellikle hasta konforu için hafif sedasyon altında gerçekleştirilir. İmplant diş tedavilerinde tek aşamalı ve iki aşamalı iki seçenek mevcuttur. Hastaya uygun olan seçenek hekiminiz tarafından belirlenecek ve tedavi süreci başlayacaktır. Geçici ve kalıcı implantlar için doktorunuzla belirleyeceğiniz tedavi takvimi ile sağlıklı ve güzel bir gülüşe yeniden kavuşabilirsiniz.
Perelen Zirkonyum
Zirkonyum implantlar son yıllardaki teknolojik gelişmeler ile ortaya çıkmış, titanyum implantların direncini artırmak için yapılmış yeni nesil implantlardır. Dar çene kemiği gibi zor vakalarda dayanıklılığı artırmak için kullanılır. Oldukça dayanıklı ve vücuda zararı olmayan bir maddedir.
Zirkonyumun kullanıldığı diğer bir alan diş kaplamasıdır. Zirkonyum doğal diş rengine çok yakın beyazlıktadır ve ışığı yansıtma özelliği vardır. Bu nedenle estetik açıdan doğal sonuçlar verirken
uzun ömürlü olması da zirkonyum implantların kullanımı artırmıştır. Zirkonyum implantlar aşınma yapmaz, ağızda metal tadı bırakmaz ve zaman içerisinde renk değişikliği oluşturmaz.
Zirkon Diş Kaplamanın Avantajları Nelerdir?
Zirkon diş kaplama, beyaz renk, sıcağa dayanıklı ve metale karşı alerjisi olan kişiler için ideal bir diş tedavisi türüdür. Zirkon diş kaplama ışık geçirgenliği sayesinde mat görünüm kaybolur ve daha doğal ve daha estetik bir görünüm kazandırır.
Zirkon diş kaplama kullanan bireylerde soğuk ve sıcak hassasiyeti oluşmaz. Aynı zamanda metal dişlere oranla sağlamlığı daha fazladır. Zirkon diş kaplama doğal görünümlü olması sebebi ile en fazla ön dişlerde tercih edilir. Zirkon diş kaplama sigara ve kahve kullanımına bağlı olarak meydana gelen lekelenmeleri en aza indirir, ağız kokusu yapmaz, diş eti sorunlarına sebebiyet vermez. Ağzınızda oluşabilecek tat değişikliğine neden olmaz.
Ortodonti (Diş Teli Uygulaması)
Diş teli tedavisi değişik nedenlerle diş dizilimlerinde bozukluk ve çarpıklık olan bireylerin dişlerinin üzerine yerleştirilen braketler ve bunları tutan teller ile yapılır. Diş teli tedavisi dişleri aralıklı olanlara, dişlerinde çarpıklık olanlara, ısırma bozukluğu olanlara, kırık dişlere ve dişleri birbirinin üzerine binmiş dişleri olanlara uygulanabilir.
Ortodonti tedavisi uzun süreli bir tedavidir. 18-36 ay arasında tedavi süreleri değişiklik gösterebilir. Tedavi sürecince diş tellerine zarar verebilecek sertlikte gıdalardan, yoğun asitli gıdalardan ve çok yapışkan gıdalardan uzak durmak gerekmektedir. Ortodonti tedavisi süresince diş bakımı ve diş temizliği de ekstra önem kazanmaktadır. Başarılı sonuçlar için doktorunuzla tam iş birliği içinde olmak ve tedavi sürekliliğini sağlamak ortodonti tedavisinde çok önemlidir.
Ergenlik döneminde olan bir hastanın alt-üst çene yapısında geride olma durumu söz konusu ise ortodontik tedavi yapması mümkündür. Hasta yetişkin ise ortodonti ve cerrahi ortalığı ile iskeletsel bozukluk tedavi edilir.
Diş Eti Çekilmesi Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Diş etinin diş kökünün açığa çıkacak şekilde görünmesini ya da diş minesinin altına gelecek kadar açılmasını diş eti çekilmesi olarak değerlendirebiliriz. Diş eti çekilmesinin pek çok nedeni olabilir. Genetik sebepler, diş taşları, kötü kaplamalar, dişlerin sert ve aşırı fırçalanması, dişlerin düzgün temizlenmemesi, dişlerin aralarında biriken gıda artıkları, beslenme alışkanlıkları gibi değişik nedenlerle karşımıza çıkabilir. Tüm bu nedenler bakteri plağı oluşmasına ve diş eti iltihaplanmalarına sebebiyet verir.
Diş eti çekilmesi çok yaygın bir şekilde görülen bir diş sorunudur. Her yaşta olan kişilerde gözlenebilir. Birçok insan diş etlerinde çekilme olduğunun farkına bile varmayabilir, çünkü diş eti çekilmesi yavaş yavaş gerçekleşmektedir. Diş eti çekilmesi farklı nedenlerden dolayı oluşabilir.
Diş eti çekilmesi tedavisinde ilk olarak hekiminiz etkilenen bölgeyi derinlemesine temizler. Derin bir şekilde yapılan temizliğin ardından diş eti çizgisi altındaki dişlerde ve kök yüzeyinde oluşan plak ve tartar çok dikkatli bir biçimde çıkarılır ve açıkta kalan kök alanı bakteri tutulumunu engellemek için düzleştirilir. Doktorunuzun gerekli gördüğü hallerde antibiyotik kullanımı da söz konusu olabilir.
Diş Eti Çekilmesi Belirtileri Nelerdir?
Ağız kokusu, diş etlerinde kanama, diş etlerinde şişme, diş etlerinde kızarma, diş boylarının görünürde uzaması, diş etlerindeki renk değişiklikleri diş eti çekilmesinin belirtileri arasında yer alır. Diş eti çekilmesinin en büyük tehlikesi sağlıklı dişlerin kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle belirtileriniz varsa diş hekiminize hızlıca başvurmanız tedavi sürecinde olumlu etkiler sağlayacaktır.
Diş Eti Çekilmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Diş eti çekilmesi tedavisinde farklı dolgu uygulamaları, ilaç tedavileri, kaplama tedavileri ve ileri vakalarda cerrahi yöntemler kullanılabilir. Erken dönemde müdahale diş eti çekilmesi rahatsızlıklarında oldukça önemlidir. Geç kalınmadığı durumlarda kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilmesi mümkündür.
Diş Taşı Temizliği (Detertraj)
Diş taşı temizliği, tartar temizliği ya da detertraj olarak da bilinmektedir. Dişler üzerinde oluşan bakteri plağının sertleşmesi sonucunda sarı ya da kahverengi görünümlü diş üzerinde fark edilmesi kolay olan diş taşlarının temizlenmesi işlemidir.
Dişleriniz üzerinde diş taşı oluştuktan sonra bu taşlar ancak bir diş hekimi tarafından temizlenebilir. Bakteri plağı düzenli diş taşı temizliği yapılırsa oluşumu engellenebilir. Günde iki kez dişleri fırçalamak ve diş ipi kullanımı sayesinde bakteri plağı oluşumunun önüne geçilebilir.
Diş Taşı temizliği Nasıl Yapılır?
Diş taşları modern diş ünitelerinde Diş Hekimi tarafından temizlenir. Ünitelerdeki özel aletler diş taşı temizliği için özel olarak tasarlanmıştır. İşlemde genellikle sprey sıkılarak hastanın ağrı
hissetmemesi sağlanır. Hastalar hiçbir şekilde ağrı hissetmezler. İşlem sırasında bazı noktalarda
hissedilmeyen minik kanamalar olabilir. İşlemden sonra çok az sıcak soğuk hassasiyeti gözlemlenebilir. Diş taşı temizleme işlemi yaklaşık 25 – 30 dakika arasında tamamlanır.
Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)
Pedodonti 0-14 yaş grubu çocukların dişleri ile ilgilenen diş hekimliğinin ana dallarından biridir. Çocukların Süt ve kalıcı dişlerinin korunması ve tedavisi ile ilgilenmektedir.
Pedodonti Çocuk Diş Hekimliğinin Kapsamı nedir?
Ana konusu çocuklar ve çocukların diş sağlığı olan pedodonti bilim dalının kapsadığı konuları başlıklar halinde şu şekilde belirtilebiliriz.
- Erken yaş diş kontrolleri
- Çocuklarda beslenme alışkanlığının düzenlenmesi
- Çocuklarda çene ve diş gelişiminin düzenli kontrolleri
- Çocuklarda oluşan diş kırılmalarının tedavileri
- Süt dişleri ve kalıcı dişler için kanal tedavisi
- Çocuklarda koruyucu ortodonti tedavileri
- Dişlerde oluşan renklenmeler
- Kron kaplama
- Diş çekimleri
Süt Dişlerinin Önemi Nedir?
Süt dişleri toplam 20 adettir. Süt dişleri çocukların beslenmesi için çok önemlidir. Konuşmanın normal ve düzgün gelişimi süt dişleri sayesinde olmaktadır. Süt dişlerinin kalıcı dişler çıkana kadar süreçte kalıcı diş için yerleri korumak, kalıcı dişlerin çıkması ve onların tutulmasında çok önemli rol üstlenirler. Süt dişlerinin korunması
Kanal Tedavisi
Ciddi şekilde çürümeye başlayan diş köklerinde enfeksiyon gelişmeye başlayan dişleri kurtarmak, onarmak, dişlerin fonksiyonlarını kaybetmeden geri kazanılmasını sağlama amacıyla diş hekimliğinde uygulanan en yaygın tedavi seçeneğine kanal tedavisi ismini veriyoruz. Kanal tedavisi için dişlerin iç kısmındaki sinirler alınır, iç duvarlar temizlenir ve son aşama olarak dolgu uygulaması yapılarak diş tedavisi tamamlanır. Enfeksiyonun yaygın olduğu durumlarda antibiyotik tedavisi ile de diş kanal tedavisine destek vermek gerekebilir. Kanal tedavisinde erken başlamak tüm diş problemlerinde olduğu gibi çok önemlidir. Uzun süre ağrıyan dişleri ihmal etmemek, enfeksiyon dokulara yayılmadan diş hekimine başvurmak dişin kurtarılma şansını artıracaktır.
Kanal tedavisi nasıl yapılır?
Kanal tedavisinin ilk aşaması röntgen çekimidir. Diş hekimi artık hızlı bir şeklide alınabilen röntgen sonuçlarını hasta ile birlikte değerlendirir. Dişteki hasarın boyutunu hasta paylaşır. İkinci aşamada enfeksiyonlu bölüm açılarak kanal genişletilir. Bu işlem tüm enfeksiyon ve hasarlı bölge temizlenene kadar devam eder. Dişteki hasara göre bu temizleme işlemi 2-3 farklı seansta da devam edebilir.
Dişin içi tamamen temizlendikten sonra boşluğun doldurulması için dolgu uygulaması yapılır. Doğru dolgu uygulanması kanal tedavisinin başarısını etkileyen faktörler arasındadır.
Kanal tedavisi sırasında ağrı hisseder miyim?
Kanal tedavisi sırasında dişteki enfeksiyonun temizlenmesi esnasında pek çok hasta ağrı hissetmez. Çok az miktarda hassasiyet hissedilebilir.
Kanal tedavisi sonrası nelere dikkat etmeliyim?
Tedaviden sonra en az iki saat yiyecek ya da içecek tüketilmemesi gerekmektedir. İşlem sonrası 1-2 gün hassasiyet devam edebilir bu nedenle özellikle aşırı sıcak soğuk ya da çiğnemesi çok sert gıdalardan kaçınmak iyileşme süresinde faydalı olacaktır.
Kanal tedavisi diş hekimliğinde %95’ten fazla başarı oranına sahip sık kullanılan temel bir tedavi işlemidir. Kanal tedavisi görmüş hastaların pek çoğu dişlerini bir ömür boyu kullanılabilirler.
Kanal tedavisinin bir alternatifi var mıdır?
Kanal tedavisi doğal dişlerinizi kurtarmak için yapılır. Kanal tedavisi günümüz teknolojisinde mümkün olan en iyi tedavi seçeneğidir. Doğal dişlerimiz sadece besinleri gıdaları parçalamak için değil, aynı zamanda doğru beslenmeyi sağlamak için etkili bir sindirim de sağlar.
Kanal tedavisi ile kurtarılamayacak durumda olan dişler için alternatif dişin çekilmesi ve yerine köprü, implant ya da protez diş ile değiştirilmesi gerekmektedir. Doğal dişlerimizi kaybetmeden önce kanal tedavisi imkânı değerlendirilmelidir.
Ağız Sağlığı Hangi Hastalıklara Neden Olabilir?
Ağız sağlığınız aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklara neden olabilir.
Endokardit: Kalp odacıklarının veya kapakçıklarının iç astarının bu enfeksiyonu, genellikle ağız gibi vücudun başka bir bölümünden gelen bakteri veya diğer mikropların kan dolaşımına yayılıp kalbin belirli bölgelerine yapışması ile oluşur.
Kalp Hastalığı: Bağlantı tam olarak anlaşılmasa da bazı araştırmalar kalp hastalığı tıkanmış arterler ve inmenin ağız bakterilerinin neden olabileceği iltihaplanma ve enfeksiyonlarla ilişkili olabileceğini düşündürmektedir.
Hamilelik ve Doğum Sırasındaki Komplikasyonlar: Periodontitis, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı ile ilişkilendirilmektedir.
Akciğer İltihaplanması: Ağızda bulunan bazı bakteriler akciğerler ile taşınabilir ve sonuç olarak zatürre ve diğer solunum yolu hastalıklarına neden olabilir.
Ağız sağlığınızı da etkileyebilecek bazı koşullar söz konusu olabilir. Bunlar:
Diyabet: Diyabet, vücudun enfeksiyona karşı direncini azaltarak diş etlerini riske sokar. Diş eti hastalığı diyabetli kişiler de daha yaygın ve şiddetli görünmektedir. Yapılan araştırmalar diş eti hastalığı olan kişilerin kan şekeri düzeylerini kontrol etmekte zorlandıklarını göstermektedir. Sık periodontal bakım diyabet kontrolünü iyileştirebilir.
HIV/AIDS: Ağrılı mukoza lezyonları gibi ağız sorunları HIV/AIDS’li kişilerde yaygındır.
Osteoporoz: Bu kemiği zayıflatan hastalık periodontal kemik kaybı ve diş kaybı ile ilgilidir. Osteoporoz tedavisinde kullanılan bazı ilaçların çene kemiği üzerinde küçükte olsa hasar riski bulunur.
Alzheimer Hastalığı: Alzheimer hastalığı ilerledikçe kötüleşen ağız sağlığı görülmektedir.
Ağız sağlığı ile ilgili olabilecek diğer durumlar arasında yeme bozuklukları, romatoid artrit, belirli kanserler ve ağız kuruluğuna neden olan bir bağışıklık sistemi bozukluğu yer alır.
Ağız Sağlığımı Nasıl Koruyabilirim?
Ağız sağlığınızı korumak için her gün iyi ağız hijyeni uygulamanız gerekir.
- Dişlerinizi her gün iki dakika olmak üzere en az iki kez fırçalayın. Yumuşak kıllı bir diş fırçası ve florürlü içeriğe sahip diş macunu kullanın.
- Dişlerinizin temizliği için mutlaka diş ipi kullanın.
- Fırçalama ve diş ipi kullandıktan sonra geride kalan yiyecek parçacıklarını gidermek için bir gargara kullanın.
- Sağlıklı bir diyet yapın ve şeker tüketiminden uzak durun.
- Diş fırçanızı her üç ila dört ayda bir veya kıllar açık veya aşınmışsa daha erken değiştirin.
- Düzenli tıbbi kontroller ve diş temizliği yapın.
- Tütün kullanımından kaçının.